Bilimin cesur kadınları

L’Oréal Türkiye’nin “Bilim Kadınları İçin” Programı, Geleceğin Genç Kadın Bilim İnsanlarını Ödüllendiriyor

DİDEM SEYMEN / Haber Merkezi – L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile olan iş birliğiyle 23 yıldır devam eden “Bilim Kadınları İçin” Programı, bu yıl da geleceğin umut veren dört genç kadın bilim insanının başarılarını kutladı. Program, Türkiye’de bu zamana kadar 128 kadın bilim insanına ödül sunarak kadınların bilime katkılarını vurgulamanın yanı sıra genç kuşaklara güçlü rol modeller sunuyor. L’Oréal’in dünya çapında yürüttüğü bu program, 27 yılda 110’dan fazla ülkede 4.700’den fazla kadın bilim insanına destek sağladı. Bu destekle uluslararası düzeyde 137 kadın bilim insanı “Bilimde Mükemmeliyet Ödülü”ne layık görüldü ve yedisi Nobel Ödülü kazandı.

Tek Amaç: İnsanlığa Fayda Sağlamak

Bu yıl Türkiye’de ödül alan dört kadın bilim insanının çalışmaları, bilimin geleceğini şekillendirebilecek önemde. Doç. Dr. Banu İyisan (Boğaziçi Üniversitesi), tedaviye dirençli üçlü negatif meme kanseri için insan saç telinden bin kat küçük akıllı hibrit nanoilaçlar geliştiriyor. Dr. Dilara Nemutlu Samur (Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi), Parkinson hastalığının bağırsak-beyin bağlantısını inceleyen bir “çip-üstü-organ” modeli geliştiriyor. Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk (Sabancı Üniversitesi) ise prostat kanserinin en dirençli türündeki hücrelerin protein üretim mekanizmasını araştırıyor. Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven (ODTÜ) ise yapay zekâ destekli düşük maliyetli hiperspektral görüntüleme teknolojisi üzerinde çalışıyor.

Cesur Kadınların Hikayesi

Bilim kadınlarının hikayeleri sadece ödül törenlerinde değil, gelecek nesillere ilham vermek amacıyla özel bir kitapta buluştu. “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikayesi” adlı kitap, ödüllendirilen bilim kadınlarının başarılarını bir araya getiriyor. Kitaptan elde edilen gelir, Bilim Kahramanları Derneği aracılığıyla genç çocuklara destek olacak.

Bilimin Dönüştürücü Gücü

L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü İrem Karaoda Tanrıkulu’nun belirttiği gibi, bilim kadınlarının desteklenmesi, bu alandaki eşitsizlikleri azaltma yolunda büyük bir adım olabilir. Türkiye’de kadın araştırmacıların sayısının artması ve kadınların bilimdeki başarılarının daha geniş kitlelere ulaşması, bilimin gelecekte eşitlikçi bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir. Bu program, kadın araştırmacıların potansiyellerini ortaya çıkarmaya ve topluma ilham vermeye devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir