Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattının Fulya ve Yıldız istasyonları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “150 günde 150 proje” çalışması kapsamında törenle açıldı.
Şişli ve Beşiktaş ilçelerinden geçecek hat için düzenlenen açılış törenine, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Onursal Adıgüzel, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de katıldı.
İSTANBUL’U YÜZ ÜSTÜ BIRAKTILAR
Açılış töreninde konuşan İmamoğlu, hakkında yürütülen yargı süreci ile ilgili sert açıklamalar yaptı. Eski yönetimden durmuş halde 10 metro inşaatı devraldıklarını hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
– İsraf düzeni nedeniyle icraatı unutup sadece siyasi kavgaları, sadece partizanlık duygularını besledikleri bir dönem var ettikleri için işlerini ihmal ettiler. Kağıt üstünde kalan yarım yamalak metro projeleriyle İstanbul’u yüz üstü bıraktılar.
AN İTİBARİYLE SON VERDİK
– İşte biz tam da İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde o tükenmişlik sendromuna göreve geldiğimiz an itibariyle son verdik. Eğer bu başarımız, bu performansımız bütün engellemelere rağmen iş yönetme ve üretme becerimiz olmasaydı kesinlikle bu acayip soruşturmalar ya da bu acayip kavramlarla biz karşı karşıya kalmazdık.
– Onların aslında tek derdi “Bu işleri bu kadar kısa zamanda nasıl başardılar?” Onları tetikleyen ve bize saldırmalarını sağlayan tek ana duygu bu. Biz eğer metro başta olmak üzere İstanbul’u yönetmekte başarısız olsaydık, bu kadar aceleci, bu kadar agresyonu yüksek bir süreci önümüze koymazlardı.
BU KADAR SEVİYESİ DÜŞÜK…
– Benim görev sürenin bitimine 13-14 ay gibi bir zaman dilimi kaldı. Biraz daha bekleyip yerel seçimlerde çok çalışarak bizi belki yenilgiye uğratma konusunda erdemli bir süreci ortaya koyup yönetime gelmeyi düşünebilirlerdi.
– Yani normal olması gereken de aslında buydu. Böylece kendi seçmenlerinden açıkçası ‘bu kadar da olmaz’ diye, tabiri caizse bu kadar seviyesi düşük bir biçimde uğraşı, soruşturma gibi kötü işlere de imza atmamış, kendilerini rezil etmemiş olurlardı.
– Ama aceleleri var, mecburiyetleri var. Açıkçası şunu görüyorlar, 2024’te yerel seçimlerden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimini ele geçiremezlerse İstanbullunun bir daha bu görevi onlara vermeyeceğini bugünden görüyorlar, kestiriyorlar. Onun için sandıkta yenemeyeceklerini bildikleri bu anlayışı, bu süreci başka türlü nasıl alt ederiz, nasıl ortadan kaldırırız bakış açısıyla hareket ediyorlar.
SEÇİMDEN ÖNCE İBB’Yİ ELE GEÇİRME ÇABASI İÇİNDELER
– İstanbulluların, bizim yönetimimizden ne kadar memnun olduklarını sahada, pazarda onlar da görüyor. Bu gerçeği sokakta görüyorlar. Yaptıkları anketlerde de görüyorlar. Onun için ne yapıp edip yerel seçimlerden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ele geçirme çabası içerisindeler. Açıkçası İBB’yi, beni yasaklı hale getirip meydanı boşaltmak, kendileri çalıp bir nevi kendileri oynama çabası içerisindeler.
KENDİ ŞAHSİ MÜLKLERİ GİBİ GÖRÜYORLAR
– Tabii bu operasyonu 2023 seçimlerinin öncesine de çekerek kaybedecekleri genel seçimin de sonucunu kendi lehlerine evirme-çevirme çabası içerisindeler. İstanbul’u, büyükşehir belediyesini kendi şahsi mülkleri gibi gördükleri bu şehre ne yazık ki aynı o şekilde davrandıkları için kaybetmeyi kabullenemediler ve kabullenemiyorlar. Karşılarında engel olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi başarısını görüyorlar.
YARGI ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN SİYASET
– Ama bir şeyi unutuyorlar ve yanılıyorlar. Her ne kadar işin odağına beni otursalar da aslında şu an karşılarına aldıkları bu İstanbul’un 16 milyon insanıdır. Hatta güzel ülkemizin demokrasiye inanmış 85 milyon insanıdır. Milli iradenin gasp edilmesini asla kabullenmeyen vatandaşlarımızdır karşısında olanlar. Yargı üzerinden yürütülen siyaseti bu dizayn girişimlerini asla içine sindiremeyen milletimizdir.
CESARETİNİZ VARSA…
– Siyasetin mertçe, yiğitçe yapılmasını isteyen milyonlarca insanımız var. O yüzden ben, bu kötü uygulamaları yapanları bir kez daha uyarıyorum; sonucu belli bir yolda yaptığınız bu yanlışlarla, bir çıkmaz sokağa girmek üzeresiniz. Mertlikten, yiğitlikten nasibini almamış bu yöntemleri, derhal bırakmalısınız. Elinizi yargıdan derhal çekin. Yargıyı bağımsız bırakın. Derdinizi sandıkta halledecek kadar cesaretiniz varsa, haysiyetiniz varsa, çıkın bütün cesaretinizle sandıkta mücadelenizi verin; hukuksuz davranışlarla değil.