Politus Analytics, 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile ilgili yaptığı yapay zeka destekli araştırma ile ilginç bulgular ortaya koydu. Seçmenlerin duygu ve düşüncelerinden, il il konuşulan seçim gündemine ve yapılan anketlere göre seçim sonucuna kadar bizleri nelerin beklediğine dair değerlendirmelere bir bakalım…
Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecine dair seçmen eğilimleri ve özellikleri hakkında 2023 yılı verilerden derlenen zamansal ve coğrafi analizler sunan Politus Analytics sonuçları oldukça ilgi çekici…
Twitter’dan alınan içeriklerin yapay zeka yöntemleri ile işlenmesi sonucunda elde edildiği belirtilen araştırmada zaman aralıklarıyla ve il il seçmenin duygu ve düşünceleri, ideolojik eğilimleri ve siyasi gündem ortaya konuldu.
Twitter API yardımıyla toplanan kullanıcı ve içerik bilgilerinin uygun Doğal Dil İşleme ve Derin Öğrenme teknikleriyle işlenmesi sonucu elde edilen bulgular toplamda 310 milyon tweet ile tamamlandı.
Seçmen duyguları arasında adaydan bağımsız olarak en baskın duygunun “öfke” olduğu belirlendi.
Araştırmada, kullanıcıların ‘öfkeli’ olduğu durumlarda tweet attığı da göz önüne alınarak seçmenin özellikle hukuki dava meselelerinde daha çok öfkesini belirttiği ifade edildi.
6 Şubat Kahramanmaraş depremi ve sonrasında öfke ve üzüntü duyguları en yüksek seviyelere ulaşırken; mutluluk ciddi şekilde düşüşe geçti.
Araştırmada konu ile ilgili haftalık bazda umut ve umutsuzluk duyguları iniş ve çıkışları da değerlendirmeye alındı.
Umut duygusundaki en belirgin çıkışın Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı hafta gerçekleştiği belirlendi.
2023 başından itibaren umut artarken umutsuzluk düşüşe geçti. Buna göre, umut duygusu Erdoğan destekçileri arasında istikrarlı bir çizgide ilerlerken; Kılıçdaroğlu destekçileri arasında yükselme eğilimi gösterdiği saptandı.
Ülkemizde yaşanan deprem felaketi, her iki seçmen grubunu da aynı oranda mutsuzluğa sürükledi.
Araştırmada seçmenin mutluluk durumunu belirleyen en önemli olay, Kahramanmaraş merkezli deprem olduğu aktarıldı.
Erdoğan destekçilerinin minnet duygusu Kılıçdaroğlu destekçilerine göre daha yüksek bulundu.
Deprem felaketi mutluluk oranında azalma gösterirken, seçmenin öfkesini yükseltti.
Diğer yandan süreç boyunca Kılıçdaroğlu destekçilerinin öfkesi Erdoğan destekçilerinden fazla olduğu gözlemlendi. Son dönemde ise bu öfke duygusunun azaldığı belirlendi.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı hafta ve sonrasında Kılıçdaroğlu destekçileri arasında umutsuzluk büyük oranda azaldı.
Bulgulara göre son haftada Kılıçdaroğlu destekçileri arasındaki umutsuzluk en düşük seviyeye geriledi. Erdoğan destekçileri arasında ise umutsuzluk duygusunun giderek azaldığı görüldü.
Depremin yaşandığı günlerden sonra seçmende büyük ölçüde artış gösteren bir üzüntü ivmesi olduğu grafiklerle gösterildi.
İki seçmen arasında ise gözle görülür bir fark yaşanmadı.
Kaygı hissiyatının ise, özellikle deprem döneminde, Kılıçdaroğlu destekçileri arasında daha yüksek olduğunu görüldü.
Kılıçdaroğlu destekçileri arasında korku hissiyatının, Erdoğan destekçilerine göre daha dengesiz ilerlediği ve görece yüksel olduğu belirtildi.
Erdoğan destekçileri arasında şaşkınlık düzeyinin görece istikrarlı seyrettiğini, Kılıçdaroğlu destekçilerinin şaşkınlık duygusunun ise oldukça iniş çıkışlı olduğu aktarıldı.
Araştırmada konu bazında analizlere de yer verildi. Buna göre seçmende yüksek olduğu belirlenen öfke duygusunun en çok adalet sistemi konusunda duyulan öfkenin yüksek olduğu saptandı.
Seçmenin ekonomi ve insan hakları konusunda da öfkeli olduğu belirlenmiştir. Buna göre ekonomiye duyulan öfke, depremle beraber en düşük seviyeyi görmüştür. Ancak 4 Mart haftasından itibaren doğrusal olarak artımıştı.
Geldiğimiz son haftada ise ekonomi konusundaki öfke insan hakları konusundaki öfkenin üzerine çıkmıştır. Araştırmada insan hakları konusunda duyulan öfkenin İmamoğlu, Kaftancıoğlu, H.K.G. davası gibi dava tarihlerine göre artış eğiliminde olduğu belirtildi.
Araştırmada çeşitli konuların ne yoğunlukla konuşulduğu ve bunun zaman içerisindeki değişimi de irdelenmiştir.
Buna göre barınma ve sağlık konuları depremle birlikte ciddi bir artış gösterirken; Mart ayının başından itibaren oy tercihi ve seçim konularına yönelik ilgi artmıştır.
Araştırmaya “Hangi ilde ne konuşuluyor” başlığı altında konu bazında seçmenin attığı tweetlerin illere göre yoğunluğu da dahil edilmiştir.
Haritaya göre adalet konusu en çok İstanbul, İzmir ve Ankara gibi illerimizde gündem olduğu görülüyor.
Barınma konusu ise deprem felaketini yaşayan Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Malatya, Adıyaman ve Gaziantep’te en çok gündeme getirilen konu olduğu belirlenmiştir.
Dış işleri gündeminin ise ülkenin doğu illeri yanı sıra Konya ve Çankırı’nın ana meselesi olduğu belirtiliyor.
Eğitim ile ilgili ise deprem felaketini yaşayan Şanlıurfa en çok tweet atan illerimizden bir tanesi olmuş. Ek olarak tüm bölgelerimiz için yoğun bir biçimde ilgi gösterilen bir konu olarak gözlemlenmiş.
Haritaya göre büyükşehirlerde Ekonomi konusunda daha çok konuşulduğu gözlemlenebiliyor.
İç işleri ve güvenlik konularının ülkenin doğu ve güneydoğusunda daha çok konuşulduğu söylenebilir.
İnsan hakları konusu, daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde konuşulduğu görülüyor.
Araştırmada iş ve iş gücü konularının Orta Anadolu’nun doğu kısmında daha çok gündem olması kayda değer olarak nitelendirilmiştir.
Kürt meselesi ise Marmara’nın doğusu, Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin gündeminde daha çok yer edinmiştir.
Milli savunma ile alakalı konular ise araştırmaya göre milliyetçi seçmenin yoğun olduğu Orta Anadolu illerinde en çok konuşulmaktadır.
Seçim konusunun, 14 Mayıs’a günler kala tüm ülkede en yoğun gündem olduğu görüldü.
Rejim ve anayasa konuları da seçim öncesi en çok konuşulanlar arasında yer alıyor.
Ülkemizde sağlık konusunun Ege ve Akdeniz kıyılarında daha çok gündem olduğu görülüyor.
Sosyal politikalar konusunda en çok Orta Anadolu bölgesinin konuştuğu görülüyor.
Araştırmada yolsuzluk konusuna dair ilginin ülkenin batısına doğru bi artış gösterdiği gözlemlenmekle beraber, konu hakkında en çok konuşan illerin farklı bölgelere dağıldığı gözlemleniyor.
çeşitli ideolojik görüşlerden seçmenlerin hangi şehirlerde daha yoğun olduğu da araştırmanın konusu olmuştur. Buna göre muhafazakarlığın yoğun olduğu iller Kastamonu, Kırıkkale ve Yozgat gibi illerimiz olduğu görülüyor.
Liberalizmin ülkede seyrek görüldüğü haritadan gözlemlenebilir.
Araştırmaya göre bu ideolojiler arasında en yoğun şekilde tespit ettiğimiz ideoloji Türk milliyetçiliği olduğu belirtiliyor.
Kemalizmin ülkenin doğu bölgesinden batı tarafına doğru arttığı gözlemleniyor.
İslamcılık ise Batı’dan Doğu’ya doğru bir dağılım göstermekte…
Feminizmin en yoğun Tunceli ve Hakkari’de olduğu aktarılıyor.
Muğla, Artvin ve Tunceli de çevreciliğin yoğun olduğu gözlemlenebilir.
Son olarak araştırmada 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne yönelik yapılan anketlerin istatistiksel olarak birleştirmesi de yapıldı.
Buna göre anket şirketlerinin geçmiş seçimlerdeki hata oranları da araştırmaya dahil edilmiştir. Çalışmada araştırma şirketlerinin 2018 ve 2019 seçimlerindeki hata oranlarını hesaplamaya dahil edilerek ‘en isabetli’ seçim tahmini belirlenmiştir.
Seçim ikinci tura kalabilir: ilk turda seçimi bitirmek için gereken yüzde elli sınırına iki adayın da erişemediği belirlendi.
Grafiğe göre Nisan ayının başından bu yana Muharrem İnce’nin oy oranın gittikçe azaldığı görülüyor. Diğer yandan Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasındaki fark ise paralel olarak artış gösteriyor. Sonuç olarak araştırmada, ilk turda seçimi bitirmek için gereken yüzde elli sınırına iki adayın da erişemediği bulgusu aktarılıyor.
Araştırmaya buraya tıklayarak erişebilirsiniz.
